Sultan II. Abdülhamid’in Eğitim Projeleri: Çoban Mektebi
Osmanlı Tarihinin en ilginç tarihi karakterlerinden Sultan II. Abdülhamid’in; dünyada siyasi dönüşümün en sert yaşandığı, uluslar arası krizlerin Osmanlı Devleti’nin sadece dış politikalarını değil iç meselelerini de doğrudan etkilediği bir dönemde pek çok krizle boğuşmanın ötesine geçerek Türk Tarihinin bekli de en büyük eğitim reformunu gerçekleştirmesi dikkat çekicidir.
Osmanlı Tarihinde görülmemiş şekilde topyekün eğitim seferberliği başlatılan bu dönemde kurulan okulların çeşitliliği, nitelikleri ve ülke sathına yaygınlaştırma gayretleri, yapılan çalışmaların bilinçli ve sistemli bir anlayışın ürünü olduklarının açık delilidir.
Bu dönem eğitim kurumları Tanzimat dönemi ve öncesindeki ıslahat hareketlerine bağlı olarak kurulan askeri eğitim kurumları açma politikasının ötesine geçmiştir. Açılan eğitim kurumları mülkiyeden, öğretmen okullarına, ziraat mekteplerinden, baytar mektebine, zanaat okullarından sanaayii nefiseye, orman mekteplerinden hukuk mektebine kadar geniş bir sivil yelpazeye hitap etmektedir. Askeri okulların ideadi ve rüştiyelerinin de Makedonya’dan Bağdat’a kadar ülke sathına bu dönemde yayılmıştır. Yüksek öğrenimi takviye edecek orta öğretim kurumlarının (ideadiler) ve bunlara öğrenci yetiştirecek rüştiyeler ile sıbyan mekteplerinin de kurulmaları ve yaygınlaşmaları Sultan Abdülhamid dönemine isabet etmektedir.
Osmanlı Devleti’nin ekonomik yapısına uygun olarak tasarlanan, hizmete giren ziraat mektepleri , baytar mektebi ve numune tarlaları günümüze kadar varlığını koruyan bu husustaki ilginç örnek kurumlardır.
Tarım ve hayvancılığa dayalı ekonomisini modern usullerle kalkındırmanın temel koşulunun eğitim ile gerçekleşebileceği düşüncesinin hayata geçirildiği bu dönemde günümüzde bile var olmayan ama varlığına ihtiyaç duyulan ilginç bir okul da bu dönemde açılmıştır. Sözkonusu okul Ankara’da hizmete giren Çoban Mektebi’dir.
Günümüzde bile var olmayan, Türkiye’de hayvancılığın kalkındırılmasında bugün kurulsa bile önemli bir katkı sağlayabilecek Çoban Mektebi Sultan II. Abdülhamid döneminde hizmete girmiştir.
1895’te temeli atılan Çoban Mektebi 1898’de eğitim ve öğretime hazır hale getirildi. Mektepte süthane(mandra) bölümü de kurularak modern alet ve makineler ile sütten kaymak ve tereyağ ayrılması, kaliteli peynir yapılması gibi faaliyetler yapıldı. Mektebin uygulamaları için numune tarlaları ve meyvelikler oluşturuldu. Zaman zaman numune tarlalarının genişletilmesi ve bu alanlarda kaliteli tohumlarla tahıl üretimi gerçekleştirildi.
Sultan Abdülhamid’in tahttan indirilmesinden sonra mektep Ziraat Mektebine dönüştürüldü. Birinci Dünya Savaşı ve akabinde Milli Mücadele döneminde mektebin öğrenci sayısı eğitim öğretim faaliyetlerini sürdüremeyecek kadar azaldı. Milli Mücadele döneminde Mustafa Kemal Paşa ve kurmaylarının önemli kararları aldığı toplantı merkezi olarak da kullanıldı.
Mektebin faaliyetleri, talebeleri ve uygulamaları hakkında daha detaylı bilgi Çanakkale 18 Mart Üniversitesi akademisyenlerinden Yrd. Doç. Dr. Sayın Özkan Keskin’in 2010 yılında yayınlanan Osmanlı İmparatorluğu’nda Modern Ziraat Eğitiminin Yaygınlaşması: Ankara Numune Tarlası ve Çoban Mektebi adlı makalesine bakabilirler.
Okul binası 2009 yılında 33 KV Envanter Numarası ile Kültür Bakanlığı tarafından tarihi eser olarak tescillenmiştir.
Sultan II Abdülhamid’in Türk Eğitimine kazandırdığı ve Türk Eğitim Tarihine mal olmuş Ziraat Mektepleri ve Numune Tarlalarının 1901 yılı itibari ile listesi aşağıdaki gibidir.
Numune Tarlaları Tesis Olunan Mahaller
Suriye, Adana, Konya, Ankara, Erzurum, Sivas
Ziraat Mektebi ve Numune Çiftliği Bulunan Mahaller
Dersaadette (İstanbul)- Halkalı Ziraat Mektebi Aliyesi ve Müştemilatı
Selanik – Ziraat Mektebi ve Numune Çiftliği
Hüdavendigar (Bursa) – Ziraat Mektebi ve Numune Çiftliği
Ankara – Çoban Mektebi ve Müştemilatı
Mektebi Mezkureden Başehadetname Neşet Eden Efendilerin Miktarı (Mezunlar)
Halkalı Ziraat Mektebi Aliyesinden 71
Selanik Ziraat Mektebinden 55
Hüdavendigar Mektebinden 33
Erol KÖMÜR-2002